TOMA'ların altına yatacağını söylemişti,
gitti mülâaneci zihniyetin altına yattı;
genel yayın yönetmeni oldu.
Belki bu iki tarz “yatış” da sonuç itibariyle
aynıdır, bilemiyorum.
Benim bildiğim şu: Can Dündar adlı
elemanın bu olağanüstü “yatış
yeteneği” ödüllendirilmeliydi.
Nitekim öyle de oldu…
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ödülünü
verdi. Bir farkla ki, adına “yatış yeteneği ödülü” değil de, “basın
özgürlüğü ödülü” dedi.
Bu da gayet doğaldı…
Kavramların her şeyden çok çarpıtıldığı bu çağda,
“demokrasi götürme” uğruna ülkeler işgal edilmedi
mi?
O değil de, Can Dündar elemanı bu ödülü, otuz yıldır Cumhuriyet
gazetesi yazarı ressam Bedri Baykam'a sansür
uyguladığı, yazılarını yayımlamadığı için almadı herhalde.