Kılıçdaroğlu'nun malum "ifsat yürüyüşünü"
FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütlerinin desteklediğini
tartışamayız.
Her şey ayan beyan ortada.
Zaten Kılıçdaroğlu da bundan şekvacı değil.
Yoksa, yalandan da olsa, PKK'yı ve FETÖ'yü lanetleyen bir pankart,
bir söz, bir slogan olurdu.
Yok...
Hatta "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" marşı bile yok.
Çünkü...
Kılıçdaroğlu'nun yürüdüğü yollarda "çiçekler" değil, Mehmet
Bekaroğlu "açmaya" başladı.
Nasıl mı?
Mesela, "Adalet yürüyüşü Peygamber'in izinden yürümektir..."
diyerek.
Hayır, bununla da kalmadı, twit marifetiyle hepten kaptırıp gitti:
"Mekke ve Taif'in müşrik ulularının Peygamber ve arkadaşlarına
bozguncu / terörist dediklerini hatırlatmam gerekiyor..."
Bu nasıl mantık, nasıl andırışma, ne menem kıyastır?
PKK ve FETÖ'nün açık seçik şekilde desteklediği mahut yürüyüşle
Peygamber (ve asabının "yürüyüşü") arasında koşutluk kurmak nasıl
bir had bilmezliktir?
Bunun...
Musa'yı kendilerine, Firavun'u Sayın Erdoğan'a giydirmeye çalışan
"mülâane kafasından" ne farkı vardır?
Aynı mantıkla...
PKK'lı bir terörist de, "Bize terörist diyorsunuz ama müşriklerin
de Peygamber'e bozguncu / terörist dediğini hatırlatmam gerekiyor?"
derse, CHP'nin Bekaroğlu'su ne cevap verecek?