Her düşünce, her hareket "muhalefetiyle" canlılığını korur,
kendini yeniler. Muhalefeti olmayan hareketin aşkı pörsür, gayreti
yok olur.
Hülasa, muhalefetsiz olmaz.
Ne ki, muhalif olmak tek başına matah bir şey değildir.
İster muhalefette ol ister iktidarda, belirleyici olan güce karşı
alınan tavır, pozisyondur. Küresel güçlere karşı tavır elbette buna
içkindir.
Küresel güçler söz konusu olduğunda ülkemizde iktidar ile
muhalefetin yer değiştirdiğini de tartışamayız.
Mesela, 6'lı masa muhalefetinden şimdiye değin ABD ve taşeronlarına
karşı herhangi bir çıkışa muttali oldunuz mu?
Demem o ki, muhalif olmak küresel güçlere yandaşlığı örtmeye
kifayet etmez.
Neye muhalifsin, önemli olan bu?
Sözgelimi eşitliğe, özgürlüğe, birlikteliğe, yeniliğe muhalif olmak
kimseye değer katmaz.
Muhalif olmak kaptırıp gitmek, sorumsuzluğu alışkanlık haline
getirmek, terör örgütlerinin açıklamalarına çanak tutarken kendi
ülkesini mahkûm etmeye gayret etmek değildir.
Böylesi kadük zihniyetle malul muhalefetle tartışarak hakikati
bulmak da mümkün değildir. Yapacağımız tek şey "ıslah" olmaları,
hırs ve kinlerinden sebep akıllarını yele vermemeleri için
dua...