Yılın en iyi çalışanından yılın en iyi oyuncusuna, yılın en iyi
annesinden yılın en iyi kankasına kadar hemen her kategoride "yılın
en iyileri" ödüllerine muttali oldum.
Lakin, "Yılın Atatürkçüsü Ödüllerini" hiç duymadım. Olsaydı, bir
şekilde haberdar olurdum. Demek ki yoktu.
Çok büyük bir eksiklikti.
Neyse ki bu eksikliği gidermek Atatürkçü Düşünce
Derneği'nin (ADD) çiçeği burnunda genel başkanı Mustafa
Hüsnü Bozkurt'a nasip oldu.
"Çiçeği burnunda" dediğim, bundan 5-6 ay önce ADD Genel Başkanı
seçildi. Yoksa öyle çiçekle kelebekle pek alakası olmayan
celadetli, öfkeli bir insan.
Mesela, 2017 referandum sürecinde "Evet oyu verenleri
denize dökeriz" demişti.
Sizin anlayacağınız "muhaliflik dozu" emsallerine nazaran
çok yüksekti. Koronavirüs salgınında, "Ben onu bunu bilmem.
Yani kalkıp da üçüncü havalimanını ben yaptım
deyip açıyorsun kardeşim, salgının sorumlusu da sensin.
Ne demek yani..." demişti.
Bu "muhaliflik dozunun" bir gram fazlası
da meczupluk zaten.
Fakat hakkını da teslim edelim:
ADD Başkanlığı'na seçildiğinde "Hiçbir siyasi yapının arka bahçesi
olmayız" demişti.
Gerçi CHP'nin Konya eski milletvekili olarak, bizzat kendisinin
geldiği "arka bahçe" belliydi ama olsun.
Benim merak ettiğim şu:
ADD'nin birkaç gün evvel düzenlediği "Yılın Atatürkçüsü
Ödülleri" törenine itiraz eden oldu mu? Yani, "Sayın Başkan,
'Haftanın Elemanı' gibi 'Yılın Atatürkçüsünü' seçemeyiz. Bu hiç şık
olmaz. Hadi oldu diyelim, kimi hangi kritere göre seçeceğiz?
Liyakati mi, dirayeti mi, popülariteyi mi neyi esas alacağız?"
diyen çıktı mı?
Çıktıysa, ADD Genel Başkanı Bozkurt ne cevap verdi? "Ben onu bunu
bilmem; Atatürkçü düşünceyi esas alacağız" diye kestirip attı
mı?
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Yılın
Atatürkçüsü Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmaya bakacak
olursak, "Atatürkçü düşüncenin iki temeli var, akıl ve
bilim."
Bu iki temel kriterden hareket edecek
olursak da, Selçuk Bayraktar veya Prof.
Aziz Sancar, şair Ataol Behramoğlu'na
nazaran ödüle daha layık değil mi?
ADD Genel Başkanı'nın Cumhuriyet'e verdiği söyleşideki, "Temel
felsefe, antiemperyalist olmaktır. Solculuğu etnik ayrımcılık,
demokratlığı da mezhep şovenizmi olarak görürsen gidebileceğin
hiçbir yer yok. Emperyalizm, mikro milliyetçilikler ile ülkeleri
bölmeye çalışıyor..." şeklindeki ifadelerini dikkate alacak olursak
da, Ataol Behramoğlu'na ödül vermenin iler tutar yanı
yok.
Etnik ayrımcılık şöyle
dursun, "hendek terörünü" bile arkalayan,
Mehmetçiğin terörle mücadelesini "Sarayın savaşı" diye
itibarsızlaştırmaya çalışan bir şairden söz ediyoruz.
Keşke diyorum, bir başka sivil toplum örgütü, mesela TGB de Razzie Ödülleri'nden mülhem, "Yılın sahtekâr Atatürkçüsü" ödüllerini verse.