Öğretmeni henüz ilk mektep öğrencisi olan oğlumuzdan felaket
şekvacıydı.
Acil çağırdılar. Eşimle gittik.
"Sorun nedir hocam?" dedik, "Ödevlerini mi yapmıyor çocuk?" Hiç
aksatmıyor dedi. "Arkadaşlarıyla kavga mı ediyor?" dedik. Hayır
dedi. "Sınıfa geç mi giriyor?" dedik. Yok dedi. "Derslerinde
başarılı olduğunu biliyoruz, yoksa başarısız mı?" diye sormaya
kalmadı, okulumuzun en başarılı öğrencisi, dedi.
"O vakit mesele nedir hocam?" dedik.
Ben oğlunuzun başarısını görmek istemiyorum, dedi, bütün sorun
bu!
Sizin anlayacağınız öğretmeni oğlumdan amiyane tabiriyle o kadar
"gıcık" kapmıştı ki, olimpiyat yarışmalarında birincilik alsa bile
umurunda değildi.
Nedeni mi?
Aslında işin bu yanının konumuzla alakası yok ama yine de meraklısı
için dercedeyim: Derste kalemini...