Görüşme odasına çıktı. Etrafa araştırır gözlerle baktı ve cep
telefonlarının dışarı çıkarılmasını rica etti. Ricası kabul
edildikten sonra, "Lafı hiç uzatmayacağım" dedi, "Siz YSK'ya
başvurmayın, ben de en fazla 3 ay sonra CHP'den istifa edip AK
Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevime
devam edeyim..."
Söz konusu teklifi şiddetle reddedilince AK Parti binasını kös kös
terk etti ve kendisini bekleyen (...) plakalı, siyah cam filtreli
(...) marka araca binerek uzaklaştı...
Yukardaki satırları yazarken çok zorlandım!
Zaten ondan sebep daha ayrıntılı yazamadım, ne bileyim süslemedim.
Yazdığım her kelime adeta içimi yaktı; çünkü yalandı, düpedüz
kurgudan ibaretti.
"Üzülme, belliydi yalan olduğu" demeyin. Düpedüz yalan olduğu belli
ne yalanlar söyleniyor.
Bakınız, daha geçen gün CHP yandaşı bir televizyon kanalında bir
CHP milletvekili S400'lerin "Sarayı" korumak için alındığını
söyledi.
Daha evvel de İP'in Genel Başkanı Meral Hanım aynı yalanı gündüz
gözüyle terennüm etti.