Dünya tarihi bir tür savaş kataloğu gibi. Kişiler, mekânlar, zamanlar ve sebepler değişse de savaş hep gündemde oldu. Ama 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma ihtimali oldukça düşük gözüküyordu. Kimisi “Cesaret edemezler” diyor, kimisi blöf yaptıklarını iddia ediyordu.
Açıkçası ben de birkaç göstermelik bombadan sonra bu işin biteceğini düşünüyordum. Ama adam saldırdı. Ve durmuyor.
Birkaç gündür manşetlere yerleşen ırkçılık veya Avrupa’nın ikiyüzlülüğü haberlerini tekrarlamak istemiyorum aslında. Ama yaşanan illüzyonun arka planına bir bakış atmam lazım. Çünkü ha bire aynı şeyleri yaşıyoruz ve hâlâ şaşırmaya devam ediyoruz.
Dediğim gibi önce Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasına şaşırdık. Sonra Ukrayna’da bir gazetecinin bilinçaltından sızan, “Olacak iş değil! Sanki Orta Doğu’dayım şu an!” cümlesine şaşırdık.
Başka bir gazeteci, “Avrupa’nın göbeğindeyiz ve bombalar patlıyor. İnanılacak gibi değil!” diye şaşırırken biz de eş zamanlı olarak hayret...