Bugün yazıya sert bir giriş
yapalım ve Bertrand Russell’ın o meşhur cümlesini
hatırlayalım;
“Çağımızın en büyük
problemi, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça
kendilerinden emin olmalarıdır.”
İnsanın kendisine aşırı
güvenmesi ve doğru bildiklerini abartması da fanatizmin farklı
tariflerinden birisi. Bu durumda fanatizmle aptallık arasında ister
istemez bir ilişki başlıyor.
Fanatizm dendiğinde aklımıza
genelde futbol gelir. Hâlbuki futbol, fanatizmin en masum hareket
alanı. Satırlı bıçaklı kavgaları saymazsak, bol gürültü ve boş
zaman haricinde çok büyük bir zararı yok. Genelde kefaletle serbest
kalabilecek türden bir bağlanma yani.
Ama hayatın diğer alanlarında,
fanatizm kitleleri ömür çürütecek suçlara teşvik ediyor. Tabii yine
sloganlar ve marşlar eşliğinde…
Fanatikler bir şeye takıntılı
bir şekilde inanıyor ve hayatlarını o inandıkların şeyin ne kadar
doğru olduğunu ispat etmek için harcıyorlar. Mücadeleyle geçen
yıllar...