Köprüye doğru dalgın bir
şekilde bakarken, denizde hafif bir çalkantı başladı. Boğaz içten
içe ürpermişti sanki.
Etrafta da garip bir
hareketlilik fark etti. Az ötede hararetle konuşan insanlara
yaklaştı. Cümlelerin arasında birkaç defa darbe kelimesi
duydu.
Cep telefonunu çıkarıp
haberlere baktı. Okudukça irkildi. Şaşkın gözlerle başını kaldırıp
Boğaz'ın simsiyah sularına baktı. Ne yapacağını bilmez bir hâlde
yarım saate yakın internet sitelerinde gezinip durduktan sonra
arabasına binip hızla köprüye doğru sürdü.
Trafiğin sıkıştığı yerde
arabasını kaldırıma bırakıp indi ve omuzlarına binmiş tonlarca
endişeye rağmen köprüye doğru akan insan seline karışıp uçar gibi
koşmaya başladı.