Bazen hayatımızı çok ufak hesaplar üzerine kurduğumuzu fark ediyorum. Sanki arka planda bir yazılım var ve attığımız her adımda kâr-zarar hesabı yapıyor. Biz de bu hesabın sonucuna bakıp ona göre bir yön seçiyoruz.
Mesela ev alırken sevdiğimiz semtleri değil, hangi semtte ev fiyatları daha çok artacaksa orayı seçiyoruz.
İkinci elde satarken kâr edelim diye hiç sevmediğimiz arabalara biniyoruz.
Evimizi boyatırken internette hangi renklerin moda olduğuna bakıp, öyle karar veriyoruz.
Daha çok para kazanmak için hiç sevmediğimiz bölümlerde okuyor, nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz.
İş yerinde en iyi anlaştığımız kişiye değil, en çok menfaat göreceğimiz kişiye yanaşıyoruz.
Sevip saydığımız insanları tanımak yerine, güçlü bir network için tanıdığımız insanları sayıyoruz.
Evlilikte çift maaş konforunu bozmamak için patrona full-time çalışıyor, çocuklara part-time ebeveynlik...