Salih Uyan Türkiye Gazetesi

İntihara sürükleyen siber zorbalık

Son birkaç yılda akran zorbalığı okul bahçelerinden sanal âleme taşındı. Artık öğrenciler okulda başa çıkamadıkları çocukları, sanal dünyanın loş ortamında...

11 Eylül 2018 | 4.154 okunma
Son birkaç yılda akran zorbalığı okul bahçelerinden sanal âleme taşındı.
Artık öğrenciler okulda başa çıkamadıkları çocukları, sanal dünyanın loş ortamında yakalayıp intikam alıyorlar.
Çocuklar ekran karşısında onlarca, belki yüzlerce kişiden dayak yerken, ortada kan ve ses olmadığı için anne babaların ruhu bile duymuyor.
Çocukların ruh dünyalarının röntgenini çekemeyen aileler, iç kanamayı fark ettiklerindeyse maalesef çok geç olabiliyor.
Tatsız bir konu ama konuyu somutlaştırmak adına birkaç örnek vereceğim.
            ***
Melbourne kentinde yaşayan 14 yaşındaki Şeniz Erkan isimli kızın intiharından sonra ailesi büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü kızlarının büyük bir bunalım yaşadığını fark etmemişlerdi.
İntihar olayından sonra acı gerçek ortaya çıktı. Okul arkadaşları genç kızın bütün sosyal medya hesaplarını ele geçirerek başkalarına iğrenç mesajlar atmışlardı. Sonuç olarak da kızın cep telefonuna yüzlerce tehdit mesajı gelmişti.
Bu genç kız her gün evinde saatlerce bilgisayar veya telefonuyla vakit geçiriyordu. Anne babası ise gündelik hayatımızda artık çok normal hâle gelen bu etkinliği takip etme ihtiyacı hissetmemişti.
            ***
Diğer bir örnek Rebecca Ann.
Amerika’nın Florida eyaletinde yaşayan Rebecca, bir pazartesi sabahı okul kitaplarını elbiselerinin altına sakladı. Akıllı cep telefonunda kullandığı Kik Messanger isimli uygulamada adını “Ölü Kız” olarak değiştirdi ve arkadaşlarına “Sonsuza kadar hoşça kalın!” diye bir mesaj attı.
Sonra evden çıkıp yakınlardaki bir çimento fabrikasına giderek kendisini yüksek bir yerden aşağıya bıraktı.
Siber zorbalığa maruz kaldığı için hayatına son veren bu kız da diğer örneklerde olduğu gibi hayatının son dakikalarını yine sosyal medyada geçirmişti.
Ailesi, ölüm haberini aldıktan sonra büyük bir şaşkınlık yaşadı. Kızın arkadaşları tarafından “Neden kendini öldürmüyorsun?” veya “Senin yaşamaya hakkın yok!” gibi mesaj bombardımanına uğradığı ancak ölümünden sonra anlaşılmıştı.
            ***
Şu ana kadar duyduğumuz belki de en sansasyonel intihar vakası Amanda Todd adında 15 yaşındaki bir kıza ait.
Bu kızın yaşadıkları, siber zorbalığın biraz daha iğrenç bir yüzü. Daha 12 yaşındayken internetteki sohbet adamlarından biriyle tanışmış ve adam ne yaptıysa kızı ikna ederek yarı çıplak bir fotoğrafını kendisine göndermeye ikna etmişti.
Ve intihara kadar uzanan iğrenç olaylar bu şekilde başlamıştı.
Amanda Todd intihar etmeden hemen önce kartlara yazdığı cümlelerle yaşadığı iğrenç olayı anlatan bir video çekti ve videoyu Youtube sitesinde paylaştı.
Daha sonra da intihar haberi geldi.
            ***
İntihar vakalarında ateş hep düştüğü yeri yaktı. Ve mesaj hep aynı yere düştü.
Evin içine…
Gencecik çocukların ölümden önceki son dakikalarını bile sosyal medyada geçirmesi, siber tehlikenin ne kadar sinsi olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
Sanal âlemde binlerce şey paylaşan çocuklar, ölümün kıyısındayken bile anne babalarıyla bir şey paylaşmıyorlar. Ölümden önceki son dokunuşları sosyal medya oluyor.
Önceden yakın ilişki kurmak için önce aile çevresinde, sonra parkta veya sokakta birilerini arayan çocuklarımız, artık ekranlara yönelmekte.
Ve ekranlar inanın okuldan, sokaktan ve parktan çok daha tehlikeli! Çünkü dışarıdan çok parlak gözüken ekranın arka tarafındaki loş ortamda iyiyle kötüyü ayırt etmek mümkün değil. Balla zehir aynı raflarda sergileniyor.
Siber zorbalığın sosyal medya kanallarını kullanarak ölüme sürüklediği birçok kişinin başından geçenleri okuduğumuzda hep aynı sonu görüyoruz.
Sosyal medyada verilen son mesajlar ve ölüme yürüyüş…
Anne veya baba hiç yok hikâyelerinde…
Ne önce ne sonra…
            ***
Amanda Todd isimli kızın ailesi elbette büyük acı yaşadı. Ama onlara en büyük acıyı yaşatan şey, kızın ölmeden önce çektiği videoda kartlara yazdığı cümlelerin sonuncusuydu.
Sıkışıp kaldım.
Neden buradayım?
Benden geriye ne kaldı?
Hiçbir şey bitmiyor.
KİMSEM YOK!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kınayan kınasın! 21 Kasım 2024 | 153 Okunma Artırılmış gevşeklik ve yatay zekâ! 14 Kasım 2024 | 128 Okunma Sade vatandaş 07 Kasım 2024 | 42 Okunma Senarist öyle istiyor! 31 Ekim 2024 | 115 Okunma Kâbus 24 Ekim 2024 | 89 Okunma