Geçen gün arabada radyo kanalları arasında gezinirken kulağıma bir şarkı sözü çalındı. Arabesk rap söyleyen bir delikanlı, “Gözlerinin mektebini bitirmeliyim açıktan” gibi bir şey söylüyordu. Trafikte ilerlemeye çalışırken kamyon arkası yazısından hâllice bu cümleyi anlamaya çalıştım.
Mektep, açık öğretim, gözler… Ögelerine ayırdım, devrik taraflarını toparladım. Ama bir sonuca ulaşamadım.
Akşam da “Acaba yanlış mı duydum?” diye Google’a yazdım cümleyi. Gerçekten böyle bir şarkı varmış. Parçanın diğer satırlarında hızlı bir tur attım. Durum gerçekten ilginçti. Cümleler, düzensiz göçmenler gibi edebiyatın sınırlarında dolaşıyor, kavgada bir araya gelmeyecek kelimeler satır aralarında birbirine elense çekiyordu.
Sözleri çok anlamaya çalışmadan aşağıya doğru indim. Nakarata doğru yaklaşırken de şu cümleye çarpıp durdum;
“Silüetine yetmiyor ki lehçem, dudakları bal dolusu tatlı su menekşem.”
Silüete yetmeyen lehçe mi?...