Geçen haftaydı. İşten eve dönerken markete uğramak için arabayı park ettim. Kaldırımda yürürken yere çömelmiş bir grup işçi gördüm. Üstleri başları boya içindeydi ve küçük karton bardaklardan çay içiyorlardı.
Gruptan neşeli kahkahalar yükseliyor, tam bir çay molası saadeti yaşanıyordu.
Yanlarından geçerken dikkatimi bir şey çekti. İşçilerden bir tanesinin elinde, zincir kahve dükkânlarında verilen karton bardaklardan vardı. Daha büyük ve üzerinde kapak olanlardan yani…
O anda bardağı farklı olan işçinin ustabaşı olduğunu düşündüm. Sonra markette alışveriş yaparken niye böyle düşündüğümü düşündüm. Ve kendi kendime gülmeye başladım.
Büyük ihtimalle hepsi aynı çayı içiyorlardı ama zihnime yerleştirilmiş kodlar, içlerinden bir tanesini terfi ettirmişti.
Terfi sebebi ne peki? Karton bir bardak!
Küçük ve kapaksız olanın hiçbir karizması yok. Atama bekliyormuş gibi boynu bükük duruyor. Ama boyutu biraz büyüyüp üstüne kapak gelince birden statü göstergesi oluyor.
Komediye bakar mısınız?
İşin kötüsü ben de o karton bardaklardan bir...