Son zamanlarda iyi niyetli olduğu için hayatta hep kaybettiğini söyleyenlerin sayısı acayip arttı. Nereye baksam, içinde niyet kelimesi geçen atarlı cümleler görüyorum. Bu nazik kelimeyi sosyal medyanın köşebaşlarında sustalı gibi çevirip, tespih gibi sallıyorlar.
Üzgünüm, iyi niyetimin son kullanma tarihi geçmiş. Bundan sonra herkese ederi kadar muamele...
Ne kadar iyi niyetliysen, o kadar kullanılıyorsun. Net!
Şu hayatta başıma ne geldiyse, iyi niyetimden geldi!
Bu aykırı cümleler bir tür terapi vazifesi görüyor aslında. Bilinçaltında kendini suçlayan insan, kendince ezber bozarak rahatlamaya çalışıyor. Ama bu anlık rahatlama seansları, uzun vadede ezberle birlikte kalbin istikametini de bozuyor.
İstikamet bozulunca da yolculuğun bir anlamı kalmıyor işte.