Hafta sonu Florya sahiline gittim. Boş bir bank bulup oturdum. Güneşin son ışıkları gökyüzüne dağılmış bulutları kızıla boyuyor, demir atmış irili ufaklı gemiler koyu lacivert bir uykuya hazırlanıyordu.
Bir ara hemen önümüzdeki kayalıklarda oturmuş insanlara baktım. İstisnasız hepsi selfie çekmekle meşguldü. Alışık olduğum bir manzara olduğu için çok garipsemedim. Sonuçta ben de çok farklı değilim. Ama sonra kendimi zorlayıp zihnimdeki bütün çerezleri temizledim ve yeniden baktım.
Hepimiz için sıradanlaşan bu manzara birden çok garipleşti. O anda kendimi, değişik ritüelleri olan bir kabilenin belgeselini seyrediyormuş gibi hissettim. Sonra belgeselin sesi doldu beynime;
“Selfie kabilesi gün batımının keyfini çıkarmak için yine kayalıklara toplandı. Kabile üyeleri uzun çubuklarını kullanarak en iyi pozu vermek için birbirleriyle yarışıyorlar. Bazıları da de iş birliği hâlinde birbirlerinin fotoğrafını çekiyorlar. Bu muhteşem manzarayı dekor olarak kullanan ve sadece kendileriyle ilgilenen kabile üyeleri heyecanlı. Çünkü güneş batınca bu fotoğrafları paylaşacak ve aldıkları beğenileri...