Sami Kohen Milliyet Gazetesi

Anlaşmadan sonra (1) İran hangi yolu seçecek?

İran’la varılan nükleer anlaşmanın ardından dünyada hararetle tartışılan soru, bunun Tahran’ın iç ve dış politikalarını nasıl etkileyeceğidir. Bu konuda iki düşünce ekolü...

21 Temmuz 2015 | 271 okunma


İran’la varılan nükleer anlaşmanın ardından dünyada hararetle tartışılan soru, bunun Tahran’ın iç ve dış politikalarını nasıl etkileyeceğidir.
Bu konuda iki düşünce ekolü var.


İyimser düşünceye göre, nükleer anlaşma İran’a dünyayla bütünleşmek imkânını verecek.
Ekonomik alanda, yaptırımların kalkmasıyla İran kalkınma hamlelerine girişecek ve halkın yaşam düzeyini yükseltebilecek.
Siyasi alanda, Tahran Batı ve ABD ile yakınlaşacak, bölgesel bir güç olarak ortaya çıkacak. Bu da kendisine özellikle Ortadoğu’da daha aktif roller oynama fırsatını sağlayacak.
Bu görüşü savunanlar, İran’ın dünya ve özellikle Batı ile entegre olmasının iç politikasında da değişikliklere yol açacağı kanısındalar. Bu durum Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin birtakım siyasi reformlar gerçekleştirmesi için elini güçlendirecek, yani İran’da rejim yumuşayacak, halk rahatlayacak...
İran’da bu konuda güçlü bir umut ve inanç var. Nitekim anlaşma haberi üzerine Tahran ve diğer kentlerde büyük kalabalıkların sokaklara dökülüp bu olayı coşkuyla kutlamaları da bunu gösteriyor.

Dini lider kalırsa...
İkinci düşünce ekolüne göre, İran’ın bu anlaşmadan sonra politikalarında köklü bir değişiklik yapması beklenmemeli. Rejim ideolojik çizgisinde kalacağı gibi, anlaşmanın sağladığı olanakları da kullanmaya bakacak.
Bu düşünceyi savunanlar, önceki gün Ayetullah Hamaney’in yaptığı konuşmayı örnek olarak gösteriyorlar. İran’ın bir numaralı lideri sayılan Hamaney çok açık şekilde nükleer anlaşmadan sonra İran’ın ABD’ye karşı düşmanlığının devam edeceğini, Suriye’den Yemen’e ve Filistin’e kadar bütün davalarda mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.
Bu görüşte olanlar da İran’ın Ortadoğu’daki saldırgan politikalarından vazgeçmeyeceğini ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturacağını öne sürüyorlar. Bunların başında İsrail ve Suudi Arabistan ile Körfez ülkeleri de geliyor. Bu Arap ülkeleri İran’ın kazandığı cesaretle “Şii nüfuzunu” yaymaya ve rakiplerini “istikrarsızlaştırmaya” kalkışacağını söylüyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kötü gün dostları 27 Eylül 2021 | 139 Okunma Merkel’siz Almanya nasıl olacak? 25 Eylül 2021 | 212 Okunma Türkiye’nin BM atılımı 18 Eylül 2021 | 259 Okunma 11 Eylül dersleri! 11 Eylül 2021 | 287 Okunma Afganistan’da ‘yeni düzen’sizlik! 04 Eylül 2021 | 316 Okunma