Sami Kohen Milliyet Gazetesi

Anlaşmadan sonra (2) İran ortak mı, rakip mi?

Türkiye, İran’la uzun müzakerelerden sonra nükleer silah yapımını yasaklayan ve aynı zamanda ona karşı ekonomik yaptırımları kaldıracak olan anlaşmaya varılmasından memnunluk duyan ülkeler arasında...

22 Temmuz 2015 | 182 okunma

Türkiye, İran’la uzun müzakerelerden sonra nükleer silah yapımını yasaklayan ve aynı zamanda ona karşı ekonomik yaptırımları kaldıracak olan anlaşmaya varılmasından memnunluk duyan ülkeler arasında yer alıyor.


Nitekim bu olayın Türkiye’deki çeşitli çevrelerde yeni umutlar yarattığı görülüyor. Bunların başında gelen de ekonomik çevrelerdir.
Kuşkusuz İran’ın ambargodan kurtulması ve ekonomisini güçlendirmesi, onu ticaret ve yatırımlar için potansiyel bir iş ortağı haline getiriyor.
Türkiye’nin İran’la ticari ilişkileri, son yıllarda yaptırımlar dolayısıyla istenen düzeye erişemedi. Ama şimdi yaptırımların kalkmasıyla bir patlama bekleyenler var. Aynı şekilde Türk girişimcilerinin İran’da katılabileceği büyük yatırım projeleri için de olduğu gibi...

Hızlı ve kolay olmayacak
Bu tür değerlendirmeler kulağa hoş geliyor. Gerçekten Türkiye, İran’ın önde gelen bir ticaret partneri olabilir. Ama bunun anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte hemen gerçekleşmesini beklememek lazım...
Çünkü: (1) İran’a karşı ekonomik yaptırımları derhal kalkmıyor. Bunun için yılları kapsayan kademeli bir takvim öngörüldü. (2) İran’ın önümüzdeki dönemde kalkınma sürecine gireceği muhakkak ama bu pazarla ilgilenen “kodaman”lar var: AB’den Avrupa’ya, Rusya’dan Çin’e kadar...
Dolayısıyla İran, ekonomik alanda, uluslararası rekabetin yeni alanı olacak. Türk iş çevreleri komşu olarak avantajını cepte keklik saymamalı ve bu yarışa hazırlıklı girmelidir.

Farklı çıkar ve görüşler
Siyasi alanda da ilk bakışta İran’ın bu anlaşmadan sonra dünya ile entegre olması Ankara-Tahran yakınlaşması için bir avantaj sayılabilir.
Ancak bunun da bazı zorlukları, hatta engelleri var:
(1) İran bölgesel bir güç olmak iddiasında. Ayetullah Hamaney’in önceki gün belirttiği gibi, Tahran Ortadoğu’da benimsediği davalar için mücadelesini sürdürecek. Suriye’de, Irak’ta,
Yemen’de, vesaire.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kötü gün dostları 27 Eylül 2021 | 139 Okunma Merkel’siz Almanya nasıl olacak? 25 Eylül 2021 | 212 Okunma Türkiye’nin BM atılımı 18 Eylül 2021 | 259 Okunma 11 Eylül dersleri! 11 Eylül 2021 | 287 Okunma Afganistan’da ‘yeni düzen’sizlik! 04 Eylül 2021 | 316 Okunma