Bu yılın başlarında Yunanis- tan’da radikal sol SYRİZA
partisinin ve karizmatik lideri Aleksis Çipras’ın siyasi arenaya
başarılı çıkışı, komşu ülkede olduğu kadar Avrupa’da da tarihi bir
olay olarak karşılanmıştı.
Sıkıntıdaki Yunan halkı için özgün düşüncelere sahip genç lider
yeni bir umut, mevcut düzenden bıkan Avrupalılar için de yeni bir
esin kaynağı oluyordu...
Çipras ve partisini böyle bir sembol haline getiren husus, sol
ideolojisine dayalı hedefleri, ekonomik büyümeye ve sosyal adalete
yönelik programı ve dıştan empoze edilmek istenen “kemer sıkma”
baskılarına karşı kesin duruşu idi.
Bu sayede SYRİZA ocak ayındaki seçimde birinci parti durumuna
gelmiş, Çipras da Başbakan olmuştur. İlk aylarda gösterdiği
performans, özellikle AB’ye ve IMF’ye meydan okuyan tavrı,
popülaritesini yükseltmiştir. Haziran referandumu da bunu
göstermiştir.
Ne var ki Yunanistan’ı iflastan kurtarma derdi Çipras’ı sonuçta
geri adım atmaya ve daha önce savunduğu görüşlere tamamen ters bir
politika izlemeye sevk etti. Bu yeni tutum, SYRİZA’nın radikal
kanadının topluca istifa etmesine ve partinin bölünmesine yol açtı.
Bu kez Çipras’ın SYRİZA’sına muhalif “hakiki” radikal sol, Halk
Birliği partisi adı altında ortaya çıktı...
Kafa karışıklığı