Geçen haftaki bir yazımızda, Kuzey Irak’ta ve İspanya’nın Katalonya bölgesinde, bağımsızlık referandumunun yarattığı sonuçlar arasındaki benzerliklere değinmiştik. İki olayda da bazı benzerlikler devam etmekle beraber, son iki üç gün içinde meydana gelen gelişmeler birtakım önemli farkları da ortaya çıkardı.
Belki de bugün için en önemli benzerlik, iki olayda da krizin daha da büyüme ve iç sürtüşmelere yol açma tehlikesidir.
Kuşkusuz asıl benzerlik daha baştan bağımsızlık referandumunun düzenlenmesiyle yapılan hataydı. Bu karar merkezi hükümetle anlaşmadan ve dış destek sağlanmadan hayata geçirilmek istendi. Sonuç bu şartlarda referandumdan “evet” çıksa dahi, bunun bağımsızlığı garantilemediğini açıkça gösterdi...
Tepkiler aynı
Bağdat’ın ve Madrid’in yasa dışı saydıkları bu referandumlardan sonra, devletten kopmak isteyenlere karşı sert bir şekilde hareket etmelerine şaşmamak gerek. Irak hükümeti, içeride Şii milislerin aktif yardımıyla, dışta da özellikle Türkiye ve İran’ın desteğiyle, Kerkük başta olmak üzere tartışılan bölgeleri Kürt yönetiminin elinden aldığı gibi, Erbil’e karşı ağır yaptırımlar uyguladı.