Azerbaycan ile Ermenistan arasında sıkışmış ufak Dağlık Karabağ bölgesinde, öteden beri iki hasım ülke arasında zaman zaman ateş teatisi olur, birkaç asker ölür, karşılıklı suçlamalarla tansiyon yükselir; ama çok geçmeden etraf yatışır, statüko devam eder...
Hafta sonu bölgede cereyan eden çatışmanın boyutları (bu arada
ölü-yaralı sayısının yüksek olması) dünyanın dikkatini çekti ve bu
“donmuş” meselenin “alevlenmesi”nin daha geniş bir savaşa yol
açabileceği endişesini yarattı.
Gerçekten Dağlık Karabağ’daki son “yerel” çatışmalar, Azerbaycan
ile Ermenistan arasında “bölgesel” bir savaşın başlangıcı olabilir
mi?
Ortadoğu kaynarken, şimdi Güney Kafkasya’da böyle bir patlama ayrı
bir felaket olur...
Olayın arka planı
Bu duruma nasıl ve neden gelindiğine bir bakalım.
Dağlık Karabağ 4.400 km karelik, 150 bin nüfuslu bir yer. Nüfusun
yüzde 75’i Ermeni, gere kalanı da Azeri. Siyasi statüsü ise oldukça
karışık: Burası Sovyetler Birliği şekillenirken, 1922’de Stalin
tarafından Azerbaycan’a verildi. SSCB döneminde burada “yerel”
Ermenilerle Azeriler barış içinde yaşadılar...
1980’lerin sonunda SSCB’nin dağılması ve Azerbaycan ile
Ermenistan’ın bağımsızlığa kavuşması öncesinde, Dağlık Karabağ’daki
Ermeniler ayağa kalktı. Ermeni ağırlıklı yönetim bir referandum
düzenleyip burayı “bağımsız cumhuriyet” ilan etti...
Bu çıkış, Bakü ile Erivan arasında savaşa yol açtı. Altı yıl süren
savaşın sonunda 1994’te ateşkes ilan edildi, ama bu sırada
Azerbaycan toprak ve insan kaybına uğradı. Ermeniler ise Dağlık
Karabağ’a tamamen hâkim oldular.