Rusya bu krizi daha ne kadar tırmandıracak?
Türkiye’nin kendi hava sahasına giren Rus askeri uçağını düşürmesinden bir hafta sonra,Moskova’nın Ankara’ya karşı giriştiği kampanyayı nereye kadar götüreceği büyük bir soru işareti.
Putin yönetimi, Türkiye ile diplomatik bağları kesmenin dışında, ikili ilişkileri hemen hemen her alanda koparmaya doğru gidiyor.
Ekonomik alanda Rusya Türkiye’den özellikle tarım ürünleri alımını durdurdu, nakliye işini aksattı, Rus turistlerinin Türkiye’ye gidişini yasakladı, bazı ortak projeleri askıya aldı, Türk işçilerinin Rusya’ya gelmesine set çekti, Türklere vize zorunluluğunu koydu...
Siyasi alanda Moskova, Türkiye’yi yalnızlaştırmaya ve baskı altında tutmaya çalışıyor. Rus liderler her gün Türkiye’ye karşı yeni suçlamalar ve iddialar ortaya atıyor.
Askeri alanda Rusya Suriye’de ve Doğu Akdeniz’de S-300 ve S-400 füzeleriyle donatılmış bir hava savunma sistemi kuruyor ve Türkiye’ye yakın bölgede seyreden bombardıman uçaklarına avcı uçaklarının refakat edeceğini söylüyor. Bu arada Ruslar Kuzey Suriye’deki Kürt PYD/YPG güçlerine askeri malzeme sevk ediyor...
Nereden nereye...
Bütün bu hareketler ve kullanılan retorik, Rusya’nın Türkiye’ye artık bir düşman gözüyle baktığını gösteriyor. Ve en kötüsü, Putin’in bu öfkesi ve kini hiç de yatışacak gibi görünmüyor.
Soğuk Savaş yıllarındaki eski düşmanlığın ve güvensizliğin giderilmesi için harcanan bunca çabadan sonra son birkaç yılda kurulan dostluk -ve hatta “stratejik ortaklık”- demek bu kadar kırılganmış...
Yazık, çünkü bu yeni dostluğun ve işbirliğinin rasyonel nedenleri vardı ve karşılıklı çıkar dengesine dayanıyordu.
Türkiye bu dostluğu samimi olarak benimsemişti. O kadar ki Rusya’nın uluslararası platformdaki bazı ters hareketleri karşısında, kendi NATO müttefiklerine ters düşme pahasına, Moskova’yı darıltacak bir tavır almaktan çekinmişti. Örneğin, Rusya’nın Tatar Türklerinin vatanı olan Kırım’ı işgal etmesini görmezden gelmesi ve Ukrayna krizinde Batı’nın Rusya’ya karşı aldığı ambargo kararına katılmaktan çekinmesi gibi...