15 Temmuz darbe kalkışmasına katılan 8 askerin Yunanistan’a kaçmasından sonra Ankara ile Atina arasında yapılan temaslardan, Türkiye’nin bu darbecilerin iadesi konusundaki talebini yerine getireceği izlenimi doğmuştu. En azından Yunan Başbakanı Çipras’ın sözleri böyle bir umut yaratmıştı...
Aylarca süren adli sürecin sonunda, Yunan Yüksek Mahkemesi’nin darbecileri iade etmemek konusundaki kararı, Türkiye’de büyük düş kırıklığına ve sert tepkilere yol açtı.
Çipras hükümetinin başta uyandırdığı izlenime karşılık, Yunan Yüksek Mahkemesi’nin aykırı bir karar vermesinin nedenini anlamak zor. Yargıçların gerekçesi, bu askerlerin iade edilmesi halinde, Türkiye’de dürüst bir şekilde yargılanmayacakları ve hatta idam edilebilecekleri gibi sübjektif bir faraziyeye dayanıyor. Aslında “Katimerini” gazetesinin de belirttiği gibi Yunan yargıçları bu kararı zararlı etkilerini bile bile “kendi itibar ve gururlarını korumak” amacıyla almışlardır...
Gerginlik nedeni
Yunan yargıçlarının düşünceleri ve niyetleri ne olursa olsun, gerçek şu ki verdikleri karar iki ülke arasındaki ilişkileri bir kriz aşamasına soktu. Oysa son yıllarda, iki tarafın da harcadığı yapıcı çabalardan sonra, bu ilişkiler bir dostluk ve işbirliği dönemine girmişti.