Sona ermekte olan 2015, Türk dış politikası için ne yazık ki
kötü bir yıl oldu.
Türkiye bu yıl içinde bir yandan daha önceki yıllardan devraldığı
dış sorunlarla uğraşırken, diğer yandan da yeni çıkan meselelerle
karşı karşıya kaldı.
Karşılaşılan zorluklarda ve sıkıntılarda, kuşkusuz Türkiye’nin
kontrolü dışında özellikle bölgede cereyan eden olayların önemli
payı var. Ama bunda iktidarın dış politikadaki hatalı
değerlendirmelerinin ve uygulamalarının da rol oynadığını kabul
etmek gerek.
Yılın dış politika bilançosu çıkarıldığında, Türkiye’nin özellikle
Ortadoğu’daki durumunun zayıfladığı, “sıfır sorun” derken “sırf
sorun”la karşılaştığı, bölgenin siyasal ve mezhepsel
sürtüşmelerinde “çözümün değil, sorunun bir parçası” durumuna
geldiği görülür.
2015 yılının sarsıcı gelişmeleri karşısında Türk dış politikasında
yeni bir değerlendirme yapmak, nerede yanlış veya yetersizlik
bulunduğunu belirtmek ve yeni düzenlemelere girişmek ihtiyacı
var.
En ciddi kriz
Türk dış politikasının 2015’te karşılaştığı sıkıntılar listesinin
en önemli maddesi, kuşkusuz Rusya ile ortaya çıkan krizle
ilgilidir. Rus jetinin düşürülmesinin yol açtığı siyasal ve
ekonomik sonuçlar, Türk dış politikasının son dönemde karşılaştığı
en ciddi sıkıntıyı oluşturuyor. Olayın nedeni bir yana, sonuçta
yıllarca çabadan sonra kurulan dostluk yıkılmış oldu.