Bundan üç yıl önce Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs adası açıklarında zengin doğal gaz yataklarının var olduğu ortaya çıktığı zaman, bunun Kıbrıs anlaşmazlığının çözümünü kolaylaştıracak yepyeni bir motivasyon oluşturacağı söylenmişti...
Öyle ya, şimdi adadaki iki halkın refah düzeyini yükseltecek bir imkân doğuyordu. Denizin dibinden çıkarılacak doğal gaz Türkiye bağlantılı bir boru hattından Avrupa piyasalarına sevk edilecek, bundan herkes kazançlı çıkacaktı...
Bu, tarafların ve ilgili ülkelerin bir an önce Kıbrıs meselesinin çözümü için özel bir çaba harcamalarına değmez miydi?
O günlerde BM başta olmak üzere uluslararası diplomasi bu yönde faaliyete geçti ve taraflara bu fikri telkin etmeye çalıştı. Fakat çok geçmeden, bu “motivasyon”un da müzakerelerde bir işe yaramadığı görüldü. Nitekim müzakereler gene eski temel noktalarda takıldı ve sonuçta görüşmeler kesildi.