Avrupa’ya yönelik büyük göç akınının her gün birbirinden daha
dramatik görüntüleri yürekleri paralıyor. Köhne tekneler veya ufak
lastik botlarla denize açılırken boğulup can verenler... Yolları aç
ve susuz yürüyerek aşmak isteyenler... Sınırlarda engellerle
karşılaşıp insanlık dışı muamele görenler... Bu yıpratıcı yolculuk
sırasında çocuklarını veya yakınlarını kaybedenler...
Bütün bunlar şu umut içindir: “Medeni” bir ülkede, daha iyi bir
hayata kavuşmak...
Sayıları yüz binleri bulan bu “mülteciler”in gerçekten Avrupa
ülkelerinde “sığınma” hakkına erişip erişemeyecekleri belli değil.
Şimdilik onlara, bu kadar zorluk ve acı içinde, bu umut direnme ve
yola devam etme cesaretini veriyor.
Hayvan muamelesi
Bu dram çerçevesinde öyle çirkin görüntüler var ki insan bunların
21. yüzyılda, Avrupa’da cereyan edebileceğine inanamıyor.
Göç yolu üzerindeki iki ülkenin davranışı artık sicillerine
işlenmiş durumda. Birincisi, sınırları kapatıp mültecileri açıkta,
aç, susuz bırakan Makedonya. Diğeri, sınırlarında tel örgüden bir
duvar ören ve bu zavallılara bir BM yetkilisinin deyişiyle “hayvan
muamelesi” yapan Macaristan...
Macaristan 15 Eylül’den, yani bugünden itibaren, ülkeye sızan
göçmenleri hapse atacak. Ülke yasalarını çiğniyorlar diye!..