Güvenlik konusu Türki- ye’de uzun yıllar boyunca “âli milli
menfaatler” gerekçesiyle sadece belirli devlet kurumlarının adeta
tekeline kalmıştı.
Oysa son zamanlarda ulusal, bölgesel ve küresel gelişmeler,
güvenlik sorunlarını günlük yaşamın bir parçası haline getirmiş,
toplumun geniş kesimlerini etkilemeye başlamıştır.
Geçmişte ulusal güvenlik denince akla daha çok askeri konular gelirdi. Açıkçası, bunlar da o zaman toplumun pek tartışamadığı “tabu” konular arasındaydı.
Son yıllarda iç ve dış dinamiklerin etkisiyle bu eski anlayış
değişti. Güvenlik konuları sadece askeri değil, terörden enerjiye,
teknolojiden demografiye, pek çok farklı alanı kapsıyor.
Ayrıca güvenlikle ilgili tehditler sınırlarda olduğu kadar, ülke
içinde, kent veya kasabalarda, sokaklarda, her yerde kendisini
hissettiriyor.
Güvenlik konuları artık günümüz dünyasında devlet kurumları dışında
sivil toplumun, akademiyanın, medyanın da meşgul olduğu, üzerinde
çalışıp çözüm aradığı sorunlardır.
Türkiye’de bu tür çalışmaların ve yayınların -ülkenin karşılaştığı
güvenlik sorunlarının boyutlarına göre- oldukça az olduğu bir
gerçektir.