Halep’in Doğu kesiminin bu hafta Esad’ın ordusunun kontrolüne geçmesinden sonra kente giren medyanın yayımladığı görüntüler ve tahliye edilen sivillerin anlattıkları, orada cereyan eden insanlık trajedisinin vahametini bütün dünyaya yansıttı.
İki gündür bu olup bitenleri büyük bir acı ve infial içinde
izleyenler şu soruyu sormadan edemiyor: Bu facianın sorumlusu
kim?
Kuşkusuz bu sorunun yanıtı, Suriye krizinin nasıl başladığı ve ne
şekilde geliştiği sorusuna da bağlı.
Fakat Suriye’deki savaşın en ağır yükünü çeken, en büyük yıkıma
uğrayan, 5 yıl boyunca en amansız şartlarda gerçek bir insanlık
dramı yaşayan yer Halep olduğu için, yukarıdaki sorunun cevabı da
bu kentte olup bitenlerin ışığında aramak gerek.
Halep’i harap eden, hastaneleri, okulları dahi hedef alıp
bombalayan, çoluk çocuk binlerce sivilin ölmesine veya
yaralanmasına neden olan, yani bu insanlık suçunu -ya da savaş
suçunu- işleyen kim?
Suçlu ve ortakları
Buna Türkiye dahil, dünyanın çok geniş bir kesimi tereddütsüz
“Beşar Esad” diyecektir. Halep’i bu hale çeviren odur. Ona bu
süreçte havadan veya karadan destek operasyonlarıyla ortak olanlar
da Rusya, İran ve Hizbullah’tır.
Doğu Halep’ten tahliye edilenlerin veya şimdilik orada kalanların
TV ekranlarına yansıyan beyanları da açıkça bu yönde.