Irak Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin Telafer’e doğru ilerlemesi, Irak Başbakanı Haydar el Abadi ile Türk hükümeti yetkilileri arasındaki söz düellosunun sertleşmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır bölgesinde yığınak yapması, komşu ülkeyle bir savaş olasılığının işaretini mi veriyor?
Resmi ağızlar Irak’a karşı bir Türk askeri müdahalesinin Bağdat yönetiminin ve ona bağlı Haşdi Şabi’nin Türk hükümetinin yaptığı uyarılara uyup uymayacağına bağlı olduğunu belirtiyorlar. Yani Şii güçler Telafer’e girer ve orada hâkimiyet kurup kent halkının Türkmen ve Sünni kesimini ezmeye kalkışırsa, harekete geçmekten çekinmeyecektir.
Caydırıcı gösteri
Sınır boyunca alınan askeri tedbirler ve yapılan uyarılar, bu
aşamada daha çok “caydırıcı” bir güç gösterisi sayılıyor. Ama kabul
etmeli ki gerginliğin giderek tırmanması, her an çatışma riskini de
taşıyor.
Şu sırada bir Türk-Irak savaşı en az arzu edilecek bir olasılıktır.
Böyle bir durum, iki ülkenin de ve ilgili tüm tarafların da
zararına olacaktır.
TSK’nın bu yeni cephede harekete geçmesi, Suriye’ye karşı yürütülen
Fırat Kalkanı harekâtından farklı bir nitelik taşıyacaktır.
Suriye’de savaşan güç, Türkiye desteğindeki Özgür Suriye
Ordusu’dur; hedef de IŞİD ile Kürt PYD/YPG’dir. Yani adres Esad
yönetimine bağlı Suriye Ordusu değildir.
Irak’a karşı girişilecek bir savaşın doğrudan adresi Abadi yönetimi
ve ona bağlı Irak ordusu ile Haşdi Şabi gücü olacaktır. Yani bu
olayda iki devlet savaş alanında karşı karşıya gelmiş
olacaktır.
Bu da uyuşmazlığı daha geniş ve karmaşık bir hale getirme
tehlikesini taşır...