İran’a yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması ve Tahran’ın Batı’ya açılması Türkiye için ne ifade eder? Bu yeni durum, son zamanlarda soğuk -hatta bozuk- olan Türk-İran ilişkilerinin canlanması için bir fırsat olacak mı? Yeni dönemde İran Türkiye için bir partner mi, yoksa bir rakip mi olacak?
Uluslararası camianın İran’la ilişkileri normalleştirmeye karar vermesi Ankara’da memnunluk ve umut yarattı. Başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi, bu öteden beri Türkiye’nin arzu ettiği bir sonuçtur. Dolayısıyla, şimdi bunun Türk-İran ilişkilerine yeni bir ivme kazandırması bekleniyor...
Bu genel pozisyon çerçevesinde, yeni dönemde, iki ülke arasındaki ilişkilerin spesifik alanlarda nasıl yürüyeceğine bakmak gerek.
Ekonomide partner
Ekonomik alanda İran’la Batı arasında büyük bir hareketlilik başlıyor. İran özellikle Avrupa ile ticaretini canlandıracak, köhne ekonomisine çekidüzen verecek. Batı için şimdi İran büyük bir pazar, yatırımları için de bir cazibe noktası...
İran ekonomisinin canlanması Türkiye için de bir fırsat. Son zamanlarda çok gerileyen karşılıklı ticaret için vaktiyle konan 30 milyar dolar hedefi şimdi tekrar gündeme gelebilir. Ayrıca Türk yatırımcılar ve müteahhitler için de yeni ufuklar açılabilir.
Ne var ki İran’ın bu alanda gerçek bir partner olması için çok uğraşmak gerekecek. Bunda Türk işadamlarına da çok iş düşecek.
Unutmamalı ki “Batı’nın devleri” artık İran pazarındalar. Onlarla rekabet etmek -belki bazı sektörlerde onlarla ortaklaşa çalışmak- icap edecek...