Amaç sadece Beşar Esad’ı İdlib kentinde kimyasal katliama sebep olduğu için cezalandırmak mıydı? Yoksa bunun ötesinde hedef onun devrilmesini, rejimin değişmesini sağlamak mıydı?
ABD’nin geçen cuma sabahı El Şayrat hava üssüne karşı giriştiği
füze saldırısından günler sonra hâlâ kesin yanıtı belli olmayan bir
soru bu...
Trump yönetimi yetkililerinin bu konudaki konuşmaları birbirini tutmuyor. Kimine göre, girişilen operasyon sınırlıydı ve sırf caydırıcı bir amaç güdüyordu; kimine göre ise Trump yönetimi artık Esad’ın gitmesi gerektiği kanısındadır.
Trump’ın belirsizliği
Bundan çıkan sonuç, Başkan Trump’ın henüz kesinleşmiş, netleşmiş bir Suriye stratejisine sahip olmadığıdır. Yani Trump ilk kez doğrudan Esad rejimini hedef alan bir askeri operasyona karar vermek cesaretini gösterdi, ama bu bir seferlik nokta vuruşundan sonra ne yapacağı, Esad’ın geleceği konusunda nasıl bir tutum alacağı, Rusya’nın tepkisi karşısında nasıl davranacağına ilişkin herhangi bir işaret vermedi.
Bunun önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor. Bugün Moskova’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Rus mevkidaşıyla yapacağı görüşme bu konuda herhalde bir ipucu verecek. Rusya şimdilik Trump yönetimine bir rest çekerek bu tür saldırıların tekrarı halinde, Rusya’nın İran’la birlikte buna karşılık vereceğini bildirmekle yetiniyor.
ABD eğer El Şayrat üssüne karşı saldırısını “bir seferlik” bir nokta vuruşu sayıyorsa, Rusya’nın karşılık vermesini gerektirecek yeni saldırılar düşünülmüyor demektir. Bu durumda son olayın yarattığı gerginliğin daha fazla tırmanmaması beklenir. Nitekim bu aşamada iki tarafın da gerilimi kontrol altında tutmaya çalıştığı görülüyor.