ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında NATO’yu modası geçmiş köhne bir örgüt olarak nitelendirmesi “trans-Atlantik ilişkiler”in geleceği konusunda ciddi kaygılar yaratmıştı. Bu gidişle “Trump Amerikası”nın NATO’ya aktif desteğinin zayıflayacağından söz ediliyordu...
Neyse ki NATO politikası, Trump’ın geri adım attığı konulardan biri
oluyor. Gerçi kendisi bu konuda bir açıklama yapmış değil. Ama
Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Münih’teki Güvenlik Konferansı’nda
ve Savunma Bakanı James Mattis’in Brüksel’deki NATO Savunma
Bakanları Toplantısı’nda söyledikleri yüreklere bir nebze su
serpti. Verilen
mesaj açık: ABD’nin NATO’ya bağlılığı ve desteği devam edecek.
Ancak, müttefiklerin de özellikle mali yükümlülüklerini
yerine getirmeleri şart...
Yeni rol arayışı
Trump’ın yardımcılarının açıklamaları ABD’nin NATO’ya bağlılığı konusunda müttefikleri rahatlatmış da olsa, birçok Avrupalı üyenin, halen içinde bulundukları zor ekonomik ve siyasal şartlar nedeniyle mali yükümlülüklerini yerine getirme olasılığı zayıf görünüyor.
Ama asıl mesele NATO’nun günümüzün dünya şartları içinde misyonunun ve rolünün ne olması gerektiğidir. Bu konuda son yıllarda NATO bünyesinde çok ciddi çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Ama NATO’nun amaçlarını ve rollerini yeniden düzenlemeye ihtiyacının olduğu da bir gerçek.
Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana bunca yıl geçtiği halde dünya gene o dönemi andıran bir aşamaya doğru gidiyor. Batı ile Rusya arasındaki “nüfuz yarışı” NATO bölgesi içinde ve dışında gerginliklere ve sürtüşmelere yol açıyor.
NATO’nun bu meseleyi Soğuk Savaş dönemindekinden farklı, yeni ve daha gerçekçi bir yaklaşımla ele alması gerekiyor.
“İttifak ruhu” nerede?