Demokrasilerde referandum belirli meselelerde halkın eğilimini ve isteğini ortaya koymak için başvurulan bir yöntemdir. Genelde halk oylamalarından çıkan sonuç, devlet politikasının şekillenmesinde rol oynar.
Referandum sonuçlarının her durumda doğru ve yapıcı bir etki yapıp yapmadığı tartışma konusudur. Özellikle katılım oranının çok düşük olduğu, kampanyanın popülist ve duygusal bir zeminde yürütüldüğü hallerde sandıktan çıkan sonuca kuşku ve kaygıyla bakılır...
Dün birbirlerinden binlerce kilometre uzaklıktaki iki ülkeden, Kolombiya ile Macaristan’dan gelen kesin referandum sonuçları bir şok etkisi yaptı.
Kolombiya’daki halk oylamasında teröre son verecek olan anlaşma, Macaristan’da da belirli sayıda mülteci kabulüne ilişkin plan reddedildi. Her iki referandumun ortak bir yanı, katılım oranının çok düşük olmasıdır. Bu durum, sandıktan çıkan sonucun gerçekte bütün halkı ne oranda temsil ettiği sorusunu ortaya koymaktadır.
Kin yüzünden
Kolombiya’da geçen hafta Başkan Santos ile aşırı solcu terör örgütü FARC arasında barış anlaşmasının imzalanması büyük sevinç ve umut yaratmıştı. 52 yıl süren ve 260 bin kişinin hayatına mal olan terörün nihayet karşılıklı mutabakatla sona erecek olması, örnek bir başarı olarak gösteriliyordu.