Geçen cumartesi günkü yazımızda PKK terörü karşısındaki dış
tepkilere değinmiş, bu saldırıların kınanması konusunda geniş bir
uluslararası konsensüsün bulunduğunu belirtmiştik.
Aynı yazıda işaret ettiğimiz gibi, Türkiye bu destekten memnun
olmakla beraber, bunun sadece sözde kalmamasını, özellikle dost
ülkelerin fiilen Türkiye’nin yanında yer aldıklarını göstermelerini
bekliyor.
Dış tehlikelere daha ayrıntılı olarak baktığımızda, özellikle
Batılı ülkelerle Türkiye arasında, terörün yol açtığı gelişmeler
üzerinde bir “algı farkı”nın bulunduğu göze çarpıyor.
Diğer bir deyişle, birçok dış ülkenin Türkiye’deki son olaylara
bakışı ve değerlendirme şekli, Ankara’nınkiyle tam olarak
örtüşmüyor.
Batılıların bu konudaki görüşlerinin doğruluğu veya yanlışlığı
tartışılabilir. Bunun samimiyeti ve hatta niyeti de sorgulanabilir.
Ama Batı’da ve genelde dış dünyada bu konuda ifade edilen
görüşlerin epey yaygın ve etkin olduğu gerçeğini de görmek
gerek...
Algı farkı...
Türkiye’deki PKK saldırılarını kınayan birçok ülke ve uluslararası
örgüt, aynı açıklamalarında çatışmalara bir an önce son verilmesi
ve itidalin hâkim olması çağrısında bulunuyor. Önemle ifade edilen
bir istek veya beklenti de askıya alınan “çözüm süreci”ne en kısa
zamanda dönülmesi ve Kürt sorununun şiddet yerine barışçı şekilde
hal yoluna sokulmasıdır.