Tam bir Arap saçı! Suriye’de iç ve dış güçlerin pozisyonlarının
yansıttığı tablo zihinleri karıştırıyor.
Cephede savaşanların ve onların arkasında yer alanların kendi
çıkarlarına göre hesapları, planları var. Bu stratejiler günün
şartlarına, arazideki duruma göre değişiyor.
Bu yüzden bir bakıyorsunuz saflar değişiveriyor, ortaya şaşırtıcı,
çelişkili manzaralar çıkıyor...
Tabloya şöyle bir bakalım.
Krizin başından itibaren başlıca Suriyeli aktörler, Esad rejimi ve
onun ordusu, birçok grubu kapsayan muhalefet cephesi ve onun
önderliğindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), El Kaide’den çıkan El
Nusra ve benzeri birçok “savaşçı” örgüt, Kürtlerin PYD/YPG’si ve
IŞİD...
İç savaş, Esad’a bağlı Suriye ordusu ile saydığımız çeşitli karşıt
gruplar arasında çıktı. Zamanla bu gruplardan bazısı birbirine
düştüler. Her biri kendi amaçlarına göre belirli yerleri kendi
kontrolleri altına almak için savaştılar. Dolayısıyla kime göre,
kimin düşman, kimin dost olduğu da karmaşa ve şaşkınlık
yarattı...
Saflar değişiyor
Son duruma göre, “Suriyeli aktörler” arasında bir saf değişikliği
var. Esad’ın ordusu ile Kürt güçleri -YPG- ilk kez (Haseki
bölgesinde) karşı karşıya gelmiş durumdalar. YPG ayrıca Cerabulus
bölgesinde IŞİD ile savaşıyor. Halep bölgesinde ise Esad’ın Ordusu
ile ÖSO çatışıyor. Öte yandan ÖSO, El Nusra ve IŞİD ile de karşı
karşıya geliyor.
Suriye dışındaki güçlere gelince, bunların başında ABD, Rusya, İran
ve Türkiye’nin de dahil olduğu Koalisyon geliyor. Rusya ve İran
için, destek verdikleri Esad’ın düşmanı, kendi düşmanları
sayılıyor. Bu düşmanlar arasında terörist sayılan muhalif güçler
-ÖSO’da- yer alıyor.
Prensipte IŞİD bütün bu dış güçlerin terörist saydığı bir düşman.
Ama bunda öncelikler her ülkenin pozisyonuna göre değişiyor.