Manchester’daki menfur terör saldırısının ardından, dünya liderlerinin vurguladığı başlıca nokta, terörizmle mücadelede uluslararası dayanışmanın ve işbirliğinin şart olduğudur.
Libya kökenli intihar bombacısının IŞİD adına giriştiği katliamın hedefi olan çoğu çocuk ve genç kurbanların kanı daha kurumadan, dayanışma bağlamında, birbiriyle çelişen iki gelişme oldu.
Bunlardan biri, Manchester’daki olayla ilgili istihbarat paylaşımı konusunda İngiltere ile ABD arasında ortaya çıkan anlaşmazlıktır. İngiltere’nin bu katliamla ilgili soruşturmada elde ettiği gizli bilgileri ABD ile paylaşmasından hemen sonra bütün bu detayların Amerikan medyasına sızdırılması, Londra’da büyük öfke yarattı. Bu şartlarda İngiliz hükümetinin bu tür istihbarat paylaşımına devam etmeyeceği belirtildi.
Terörizme karşı tam bir birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, iki yakın müttefikin birbirine düşmesi, çok ters bir gelişme.
İkinci olay daha pozitif: Dün Brüksel’de yapılan NATO Zirvesi’nde, İttifak, IŞİD’e karşı savaşan ABD önderliğindeki koalisyona katılmaya karar verdi. Gerçi bazı NATO üyeleri koalisyonun içinde yer alıyor, ama bu kez 28 üyeli İttifak böyle bir tutum sergiliyor. Ancak NATO savaşmayacak, sadece koalisyon güçlerine istihbarat ve eğitim alanında yardımcı olacak.