Bir Türk bilim heyeti geçen hafta Türkiye’den çok uzaklara,
dünyanın ta öbür ucuna hareket etti...
Nereye mi? Antarktika’ya. Namı
diğer Güney Kutbu’na...
Akla hemen şu soru gelebilir: Ne işi var Türkiye’nin oralarda? Bu 9
kişilik öncü ekip durup dururken neden kutuplara gönderildi? Bunlar
orada ne yapacaklar? Türkiye bundan ne kazanacak?..
Bu sorulara geçmeden önce Antarktika ile ilgili bazı temel
bilgileri paylaşalım.
Antarktika nere?
Antarktika yer küresinin en güneyinde, buzlarla kaplı bir kıta.
Yüzölçümü 14 küsur milyon kilometrekare olan bir diyar. Bin beş yüz
metre derinliğe kadar varan dev
buzullarla kaplı.
Bölgede ısının eksi 90 dereceye kadar inen noktaları var.
Etraf yıl boyunca çok soğuk olduğu ve karla kaplı olduğu halde,
Antarktika’da yaşayan hayvanlar var.
İnsanlara gelince... Antarktika insanların yerleşmesine müsait
olmadığı için, yüzyıllar boyunca kimse buralara ayak basmadı. Ta ki
İngiliz kâşifi Kaptan James Cook 1772’de bir buzkıran gemisiyle
kutupların bu kesimine ulaşıncaya kadar...
Daha sonra 19. yüzyılda bazı kâşifler ve denizciler Antarktika
seferlerine giriştiler. Böylece Güney Kutbu’nun nasıl bir yer
olduğu aşağı yukarı anlaşıldı. Ama esas araştırmalar ve bilimsel
çalışmalar 1940’lardan sonra başladı. Ve böylece Antarktika ulaşım
ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişme sayesinde, birçok
ülkenin “ilgi alanı”na dahil oldu.
Kimler yok ki!
Antarktika’nın özelliği hiçbir ülkeye ait olmamasıdır. Koca kıtada
kimsenin egemenlik hakkı yok (şimdilik)... Ama halen 29 ülke
buralarda bilimsel araştırmalar için “istasyonlar” kurmuş
durumdalar. Yani bir nevi üs...