Afganistan’da başkent Kabil’in ardından yönetimi de kontrolüne alan Taliban, henüz birinci haftasını doldurmadı. Ancak buna rağmen şimdiden dünya başkentlerini derinden düşünmeye sevk ettiğini söyleyebiliriz. Zira başkent Kabil’de bir yandan ülkeden kaçmak isteyenlerin ortaya çıkardığı dramatik görüntüler diğer yandan da Taliban’ın halka çeşitli güvenceler vererek onları kalmaya ikna etmeye çalışması şeklinde iki zıt görüntü var. Taliban, geçmiştekinden farklı olarak “nispeten ılıman” söylemlerde bulunurken, onun yönetimini tanıma ve diyalog kurma konusuna olumlu bakan başkentleri görüyoruz. Bu da akla, “Karşımızdaki yeni bir Taliban mı? Bu, böyle devam eder mi?” sorularını getiriyor. Elbette bu soruları, dış politikanın duayen gazetecisi Sami Kohen’e de sorduk...- Taliban, yönetimi ele geçirdikten sonra eskisinden “daha ılımlı” gibi görünen söylemleriyle dikkat çekmeye başladı. Pek çok ülke bunu ihtiyatlı karşılasa da, bunun ciddi bir değişim olduğunun düşünenler de var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bütün belirtiler, Taliban’ın takiye yapma peşinde olduğu izlenimini yaratıyor. ‘Biz farklı bir Talibanız, bazı değişiklikler olacak’ derken, ilk uygulamalar, her şeye rağmen...