Galatasaray sezonun en iyi, en coşkulu, en baskılı başladığı maçını Kerem’le, Halil’le , Emre Kılınç’la kazanabilirdi. Üstelik başlangıç görüntüsü ile bunu hak etmişti. Ama ne demişler; nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemli...Galatasaray bu müthiş başlangıcına ve son 10 dakikaya skor avantajı ile girmesine rağmen Ömer’in, Marcao’nun, kaleci Fatih’in, Taylan’ın büyük hataları ile “kazandım” dediği maçı kaybetti.Trabzonspor sezonun en kötü başlangıcını yaptığı, en eksik kadrosuyla oynadığı, ilk yarıda çaresiz kalıp, adeta teslim bayrağı çektiği maçta, önce “büyük ötesi” kalecisi Uğurcan ile ayakta kaldı, sonra iki vuruş ustası Bakasetas ve Edin Visca ile adeta mucize bir galibiyete imza attı.Hep söyleyip yazıyoruz; büyük takımlarda büyük oyuncular oynar. Büyük oyuncular en çaresiz anlarda takımın kaderini, maçın kaderini, şampiyonun kaderini belirlerler.İşte Uğurcan... Oyun 1-0 devam ederken, ters ayakta yakalanmasına rağmen bir mucize yaratıp Berkan’ın müthiş şutunu çeldi. Başka bir kaleci olsa, hiç kuşkunuz olmasın skor 2-0 olmuştu.Bitmedi, maçın sonlarında Babel’in köşeye giden kafa vuruşuna adeta uzayarak gol izni vermedi. Bitmedi, son saniyelerde Babel’in tam direğin...