Galatasaray tarih yazıp Avrupa Şampiyonu olurken bu takımın saha içi patronluğunu Hagi yapıyordu. Devam eden altın yıllarda Selçuk İnan ve Melo gibi iki lider oyuncu vardı. Biri oyunu kuran, diğeri kötü giden oyuna isyan eden...Bitmedi, Sneijderli, Drogbalı, hatta Gomezli yıllar, Galatasaray’ın altın yıllarıydı. Hangi sezon şampiyonluk yaşandıysa, o sezon Galatasaray kadrosunda bir, hatta birden fazla usta, lider oyuncu vardı.Galatasaray sarsıldı mı, yere düşmesini engelleyen, yere düşünce elini uzatıp kaldıran, paniklemeyen, “görüp geçirmiş” usta oyuncular... Belki gençler kadar koşmuyorlardı ama bu işi yetenekleriyle, kariyerleri ile gençlerden iyi yapıyor, o gençlere de “rol model” oluyorlardı.Şimdi Galatasaray sarsılınca, dağılınca, zor durumda kalınca, elinden tutup kaldıracak, takımı toparlayacak bir usta, bir tecrübe var mı? Kabul edelim ki, Galatasaray bu gençleştirmeyi çok “hesapsız- kitapsız” yaptı, takımda tek “patron” bile bırakmadı. Şimdi çok ağır biçimde bu yanlış planlamanın bedelini ödüyor.Kayseri maçından sıcak bir örnek vereyim. Maçın kırıldığı ilk gol öncesi... Mensah sağ kanattan frikik atarken, Galatasaray ceza alanı içinde ezici biçimde çoğunluktaydı, tam 9...