Fenerbahçe maça 1-0 önde başlayabilirdi, Rizespor bir eksik başladı. Daha 12. saniyede Serdar Dursun’un mutlak gollük vuruşunu kaleci Gökhan önledi, 35. saniyede Baiano kırmızı kart gördü.Daha 35. saniye be kardeşim... Acelen ne, hızın ne, bu sinir ne... Bir rakibe vuruyorsun, hızını alamıyorsun, gidip ikinci rakibine de vuruyorsun...Rizespor, maçın başlangıç düdüğü ile birlikte adeta “vurgun” yiyip baygınlık geçirmeye başladı. Rize’nin baygın dakikalarında Fenerbahçe rakip savunmanın arkasına çok önemli toplar attı. Bu rakip savunmanın arkasına atılan toplarda son paslar iyi kullanılabilse, Fenerbahçe ilk yarı sonunda değil, ilk 15 dakika sonunda maçı 3-0 yapardı.İsmail Kartal gelene kadar Fenerbahçe’nin rakip savunmanın arkasına top attığını, hatta teşebbüs ettiğini bile hatırlamıyorum. Fenerbahçe, Kartal ile birlikte bu özelliği yakaladı.İlk 12 dakika bittiğinde topla oynama yüzde 85-15’di. Fenerbahçe o kadar etkili oldu, Rize o kadar etkisiz, hatta baygın kaldı... Ancak ilk 20 dakikadan sonra Rize yavaş yavaş uyanmaya başladı. Hatta Fenerbahçe kalesi önünde bir-iki göründü. Ama yarım pozisyon bile bulamadı.Fenerbahçe orta alanında “kırkayak Crespo” gene gelen geçene çengel...