Yendik, gene yeneriz… Yaptık, gene yaparız… Hollanda’yı yenmeye oynayacağız... Bırakın artık bu bol kepçe palavraları... Avrupa’nın adeta “bamyadan mermi” iki takımı Letonya karşısında 3-1’den 3-3, Karadağ önünde 2-0’dan 2-2’ye yakalanan Türk Milli Takımı’ndan nasıl oluyor da Hollanda’yı yenmesini bekliyorsunuz...“İlk maçta Hollanda’yı yendik ya” diyenleri duyar gibiyim... Zamanın ruhu denen bir gerçek var... Yendiğimiz Hollanda, suyu sıkılmış posası çıkmış Portakal gibiydi... Biz, özellikle Avrupa liglerinde üstün form yakalayan oyuncularla zirvede... Yenersin tabi...Zaman akıp gitti... Hollanda’nın başına Van Gaal geldi, takım toparlandı, hızlandı, Portakal’ın tadı, keyfi, futbol gücü yerine geldi... O günden bu güne biz sürekli geri gittik... Geri gittikçe “amalarla - fakatlarla” kendimizi kandırıp gerçeklerden kaçtık... Makas bu defa tam terse, bizim aleyhimize açıldı...Dakika bir gol bir derler ya, onu bile beceremedik... Birinci dakika dolmadan golü yedik... İlk 30 dakika dolarken, iki orta saha oyuncumuz Okay ve Orkun sarı kart gördü... Devre bitmeden Çağlar kırmızıyla oyun dışına...Ben Wembley’de 8-0’lık bozgunu, 5-0‘lık ağır yenilgileri yaşamış bir gazeteciyim... Ama...