Ankara-Gölbaşı’nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı
Karargahı’nda da 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesinde ilginç
saatler yaşanıyordu. Korgeneral Zekai Aksakallı’nın emriyle,
Astsubay Ömer Halisdemir, Tuğgeneral Semih Terzi’yi iki kurşunla
öldürdü. Kendisi de 8 kurşunla şehit edildi. Halisdemir’in yerde
yaralı yatarken sıkılan iki kurşunla öldürüldüğü iddia edildi.
Semih Terzi komutasındaki askerlerden biri de Üsteğmen Mihrali
Atmaca’ydı. Karargahı “darbecilerin elinden kurtarmak” için
geldiğini sanıyordu. Kendisine tim komutanından gelen emir üzerine,
gerçek darbecileri yakalamak için harekete geçti. Harekat Başkanı
Albay Ümit Bak, Yarbay Mehmet Ali Çevik’i yakaladı. 12 Eylül’e
ertelenen 18 sanıklı Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesiyle
ilgili davada, kilit isim Mihrali Atmaca’nın avukatına cezaevinden
gönderdiği mektupta yeni öğrendiğimiz bilgiler var.
KİM ŞEHİT ETTİ?
Astsubay Ömer Halisdemir 8 kurşunla şehit edilmişti ama bunun
ikisinin yaralı olarak yerde yatarken sıkıldığı öne sürülüyor.
Atmaca’nın, avukatına gönderdiği mektuptan okuyalım:
“Hedef gözetmeden, nişan almadan, karanlıkta hiçbir şey görmeden,
askeri kontrol maksatlı uygulama niteliğinde gelişi güzel ateş
ettim. Otopsi raporuna bakıldığında; şehit, beton zemin üzerinde ve
ben ayakucu istikametindeyim. Beton zemin sert zemin olduğundan
yuvarlak, oval uçlu olan 9 mm mermisi normal şartlar altında ya
betondan sekmesi ya da betona saplanması gerekir. Fiziksel,
bilimsel olarak bu seçeneklerden başka bir şey olamaz. Otopsi
raporunda sırtından giren 9 mm’lik ateşli silah yarası yok.
Kaldı ki denk gelmiş olsa dahi akan kan olmadığı, çok az olduğu
için hain tabur komutanının şehidi vurmasından 10 dakika sonra
gerçekleştiği için akacak kan kalmadığı yani ilk düştüğü toprak
zemindeyken yani önceden akmış olduğundan da nabzının atma
ihtimalinin de imkansız olduğu ortaya çıkıyor.”