Askerimiz, görünürde IŞİD'i temizlemek için çalışıyor ama
aslında birden çok güce karşı mücadele ediyor. Suriye'den ne zaman
çıkacağı da belli değil. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,
“Fırat Kalkanı Harekatı, El Bab'dan sonra bitiyor” dediğine pişman
oldu. Anlaşılan hükümet ve sarayın bilgilendirilmesinde de
farklılıklar var. Cumhurbaşkanı, “El Bab'dan sonra sırada Menbiç ve
Rakka'nın olduğunu” söyledi. Bu sözler bile askerimizin belki de
yıllarca Suriye topraklarında kalacağının işaretiydi.
Cumhurbaşkanı “Rakka'ya da, Menbiç'e de gireceğimizi” söylüyor ama
175 gündür sınır ötesinde bulunan askerimiz de yorgun düştü. O
görev için eğitilmiş yeterli birlik bulunmadığı için birlik
değişimleri de çoğu kez mümkün olmuyor. Dahası önümüzdeki dönemde
Güneydoğu'da da önemli hareketlilik bekleniyor. Gelişmeler, Fırat
hattının iyice ısınacağını gösteriyor.
İÇ ÇATIŞMA UYARISI…
Askerimizin, Suriye topraklarında da bölücü örgütle, onların uzantısı olan YPG ile çatışmaya girmesi an meselesi… Kuşkusuz çatışmalar yaşanırsa şehitlerimiz de olacaktır. İşte böyle bir ortam yaşanırken, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, halkoylamasında “hayır” diyecek olanları PKK ile birlikte anmaları, darbecilerle, FETÖ ile bağlantılı gibi göstermeleri, onlar yüzünden şehitlerimizin olduğunu göstermeleri toplumda iç çatışmayı tetikler.