18 Eylül’de bu köşenin okurlarına bölücü örgüt militanlarının
“hasta var” diye ambulans istediklerini, gönderilen ambulansa el
koyduklarını, acil yardım teknisyenlerini de kaçırıp kendi amaçları
doğrultusunda çalıştırdıklarını açıklamıştım. “Görevleri hayat
kurtarmak olanların hayatlarının tehlikede” olduğu uyarısında da
bulunmuştum.
10 gün bile geçmeden üzücü haber Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nden
geldi. Teröristler ilçenin altını üstüne getirmek için sabahın
erken saatinde dört koldan saldırıyor. Uzman çavuşlar Ali Çakar ve
Mehmet Ali Bozkurt şehit ediliyor, 14 asker ve polisimiz
yaralanıyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada
34 PKK’lının öldürüldüğü belirtiliyor.
Ambulans şoförü Şeyhmus Dursun, teröristler tarafından Şırnak’ta
şehit edildi…
MAHALLE ETRAFINDA MEVZİ KAZIYORLAR
Bölücü terör örgütü, başta Cizre, Silvan, Silopi, Yüksekova,
Şemdinli, Nusaybin, Beytüşşebap olmak üzere 20 ilçede “özerklik”
ilanı için çaba gösteriyor. Bunun için mahalle girişlerinde
hendekler kazılıyor, güvenlik güçlerinin geçişlerini engellemek
için patlayıcılar gömüyor, kum torbalarıyla barikatlar kuruyor,
siperler oluşturuyor.
Olayların merkezi sayılan Cizre’de durumun “çok kötü” olduğunu
bizzat orada yaşayanlardan öğreniyorum. Teröristler, Cudi
Mahallesi’ni tam anlamıyla kontrolleri altına alabilmek için
devlete bağlı aşiret mensuplarının oturduğu yerlerin etrafında
mevzi kazıyor, patlayıcı yerleştiriyor. O yerlere polis gelmediği
için vatandaş, teröristlere karşı kendi güvenliğini kendisi
sağlamak zorunda bırakılıyor. Eğer, Cizre’de büyük bir katliam
yaşanırsa sakın şaşırmayın. Çünkü, buna doğru hızlı bir gidiş
var.