Bakın şu hale, insanlar babalarının, kardeşlerinin geçmişteki görevlerinden dolayı yargılanıyor, ağır iftiralarla karşılaşılıyor, aşağılanıyor ve siyasetin malzemesi yapılıyor. 15 Temmuz darbe girişiminde yer aldıkları artık mahkeme kararlarıyla belirlenmiş olanların yakınlarının bürokrasi ve siyasette yükselmelerinden ise hiç söz edilmiyor. Yani, tam “Çifte standartlık” bir durum.
Ankara, Çankırı ve Kastamonu illeri Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi Başsavcısı Albay Nurettin Soyer, sosyal demokrat kimliğiyle bilinirdi. Avukatlar, o dönemde dertlerini rahatlıkla anlatabildiklerini bugün de söylüyorlar. 5 bine yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği bir dönemde, üstelik toplumun “sağcı-solcu” diye ikiye ayrıldığı, mahallelerin paylaşıldığı, aynı silahın hem sağcılar, hem solcular tarafından kullanıldığı, katliamların yaşandığı dönemle ilgili soruşturmalar kolay olmasa gerek. Sonuçta, sanıklarla ilgili kararı verenin başsavcı değil, mahkeme heyeti olduğunu da hatırlatalım.
İSMET PAŞA NE YAPTI?