Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye’ye 3 milyar Euro
verileceği, Türk vatandaşlarına vize uygulanmayacağına ilişkin
açıklamalar belki birilerinin iştahını fena kabarttı ama durumun
hiç de açıklandığı gibi olmadığını biliniz. Hatta, önümüzdeki
dönemde sığınmacılar, Türkiye’ye geri gönderilecek olanlar bizi
alabildiğine sıkıntıya sokacak, belki ülkemizin kamu düzenini
hepten bozacaklar.
Her yıl Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı Temsilcileri, Avrupa
Komisyonu’nun adalet, güvenlik, özgürlük konularıyla ilgili genel
24. fasılla ilgili yapılan işlemler gözden geçiriliyor. AB’ye aday
ülkeler göç, yasadışı göç, mülteciler, sığınmacılar gibi konularda
da neler yaptıklarını anlatıyorlar.
TÜRKİYE’NİN KOŞULU
Oğuz Demiralp’in Avrupa Birliği Genel Sekreterliği döneminde,
hem coğrafi çekinceleri hem de geri kabul anlaşmasını ülkemizin
Avrupa Birliği’ne tam üyelik anlaşmasını imzaladığı tarihte beraber
imzalayacağımızı söylemişti. O günden sonra bu konular yıllarca
gündeme bile gelmedi. Çünkü Türkiye AB üyeliğimiz olmadan geri
kabul anlaşmasını imzalamayacağını kesin bir dille ifade
etmişti.
“Coğrafi çekince”nin anlamı, 1950 yılından önce Avrupa’da meydana
gelen olaylardan dolayı ülkesinden ayrılmış olan üçüncü ülke
vatandaşlarının iltica taleplerinin kabul edilmesine ilişkin
sınırlamaları içeriyor. Sadece Avrupa ülkelerini ilgilendiren ve o
ülkede 1950 yılından önceki olayları kapsayan coğrafi çekinceyi
henüz kabul etmemiş birkaç ülkeden biriyiz.
Türkiye, “geri kabul anlaşmasını” henüz onaylamadı. Ama AB tam
üyeleri arasında imzalanan Dublin sözleşmesi var. AB, üye ülkelerin
herhangi birisine mülteci olarak başvuran 3. ülke vatandaşlarının
mülakatlarında kimlik bilgilerini aldıktan sonra nereden geldiğini
öğrenmek zorunda… Mülteciler Sözleşmesi’ne göre, bu mültecinin ilk
girdiği güvenli ülkeye müracaat etmesi gerekir. Güvenli birinci
ülke olarak Türkiye’ye gelen ve başka bir ülkeye sığınmak
isteyenler önce Türk makamlarına ve Mülteciler Yüksek Komiserliği
Türkiye Temsilciliği’ne başvuru yapıp vizesini beklemek
zorunda…
NASIL OLACAĞI BELİRSİZ
AB Sözleşmesi’ne göre AB ülkeleri sığınma başvurusunu yeterli görmedikleri yabancıları, hangi ülkeden yola çıktıysa o ülkeye iade edebilir. Avrupa Birliği’ne tam üye olmadan geri kabule “evet” demekle, Türkiye önemli bir kozunu kaybetmiş oldu. Vizelerin kalkacağı ise tam anlamıyla bilinmeyenlerle dolu… Çünkü, 2007’de Romanya ile Bulgaristan’ın AB üyeliğine alınmalarına rağmen, her iki ülke vatandaşlarını üçer aylık dönemler halinde ülkelerine kabul ediyorlar. Dolayısıyla Türk vatandaşlarının hangi statüye tabi olacağının ise ucu açık…