Erzurum’un Karaçoban İlçesi’ne bağlı Kırımkaya’dan Recep Beycur
7 ay önce askere gitti. Acemi birliğinden sonra Siirt’e gönderildi.
Bölücü örgüt mensupları, içinde Recep’in de bulunduğu zırhlı araç
geçerken önceden yola yerleştirdikleri mayını patlattı. Recep’le
birlikte 8 askerimiz şehit oldu.
Şehitler için tören yapıldı. Sonra tabutları bayrağımıza sarılı
olarak memleketlerine gönderildi. Recep’in cenazesi köyüne
getirildiğinde, “Öyle bir patlama olmuş ki Recep 40 parçaya
bölünmüş” deniliyordu. Bu durum, teröre olan öfkeyi daha da
artırdı. Olayların birden tırmanmaya başlamasından devletin bazı
yetkililerini de sorumlu tutanlar vardı.
TERÖRE TEPKİ BÜYÜKTÜ
Annelerin, babaların, kardeşlerin içi yanıyordu. Analar
saçlarını yola yola evlatlarının arkasından ağıtlar yakıyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da başka bir şehidimizin cenaze
töreninde onlar için şöyle konuşuyordu:
“İnanıyoruz ki şehadet makamına ulaşmış olan bu şehidi uğurluyoruz.
Ne mutlu onun ailesine, ne mutlu onun tüm yakınlarına.
Peygamberlikten sonra en yüce makam, makamların yücesi olan böyle
bir makama kardeşimiz ulaşmış durumda.”
Oğlu şehit olan çiftçi Hamit Beycur, “Vatan sağ olsun” diyordu.
Köylerine sağolsun kaymakam gelmiş, müdürler gelmişti. Onlara
gözyaşlarını göstermemeye çalıştı. Hep “Vatanımız sağ olsun,
milletimiz var olsun” diyebildi. 7 ay önce askere gönderdiği
oğlunun dönüşünün böyle olacağını hiç tahmin bile etmemişti.
Herkes baba gibi soğukkanlı değildi. Babanın, annenin halini
görenler, kardeşlerinin çırpınışlarını, kendilerini yerden yere
atışını gören tüm köylüler ağlıyordu.