Kamu kesiminde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde görevden çıkarma cezaları veriliyor. Şu anda on binlerce ailenin ocağında gözyaşı, hüzün ve “yarın ne yapacağım?” kaygısı var. Resmi Gazete'de isimleri yayımlananların sayısı 60 bini çoktan geçti, daha da devam edeceğe benziyor. İnanın bazılarına memuriyetten atılmak değil Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmakla suçlanması daha ağır geliyor.
Şunu belirtelim: Kamuda terör örgütü elemanlarının bulunması zaten kabul edilemez. Girenlerin önemli bir bölümü de AKP döneminde işe alındı. Kamu görevine son verilenlerin tamamının FETÖ'cü olduğuna kimse inanmaz. Görevden alınanlardan tanıdıklarınıza bir bakın. Atatürkçü, laik, çağdaş isimler de bu furyada görevden alınıyor.
ÖNCE ŞÖYLE BİR YAZI GELİYOR
Bürokraside kişiler hakkında inceleme-soruşturma yapılıyorsa, kendilerine kapalı bir zarf içinde ilgili konu yazılır. Eskiden zarfın rengi sarıya yakın olduğu için beyaz zarfla da götürseniz, o zarf için “sarı zarf” denilir. Böyle bir zarf bürokraside durumun kötü olduğunu gösterir.
Zarfı açıyorsunuz. İçinden kırmızı damgalı “Gizli” kayıtlı bir yazı çıkıyor. Herkese aynı yazı gittiği için yazıda adınızı yazmaya gerek bile duymuyorlar. Yazıda şöyle deniliyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı, ilişkili ve destek içinde olduğu şüphesi bulunan personel hakkında soruşturma açılması ve bu süre içerisinde görevlerinden uzaklaştırmalarına karar verilmiştir.”Bundan sonraki süreçte savunmasının alınması gerekiyor ama hak getire… Çoğunun savunması bile alınmadan kamu görevinden çıkarılıyor. Şu günlerde memurlar birbirlerini arıyor, “Yerinde misin, senin için bir şey var mı?”
EMEKLİLİĞİNİ BİLE ÖNLÜYORLAR
Emekliliği hak edenlerin aslında ayrılmalarında bir engel yok. Ancak günümüzde buna Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile engel çıkardılar. Ayrılmak isteyenlere “Hayır, soruşturmalar bitmeden ayrılamazsınız” deniliyor. 65 yaşını dolduranın bile ayrılmasına izin vermiyorla