Vergi gelirlerinin, kamu hizmeti dışında herhangi bir alanda ya da amaçla harcanmayacağı Anayasamızın 73/1. maddesinin amir hükmü gereğidir. İdarenin tüm eylem ve işlemlerinin hukuka uygun yapılması, yine hukuka uygun olarak denetlenmesi; hukuka aykırılığın her düzeyde mutlaka bir yaptırımının olması gerektiği de evrensel hukuk yanında iç hukukumuzca da kabul edilir.
Rusya’ya ait uçağın düşürülmesinden sonra Bakanlar Kurulu 6 Haziran 2016’da, ülkemize turist getiren A grubu seyahat acentalarına destek sağlanmasını öngördü. TBMM’deki çoğunluğu sayesinde üzerinde gerekli inceleme ve değerlendirme, tartışma ve düzeltmeler yapılmasına bile fırsat verilmeden tasarılar da TBMM’den geçiriliyor. Bu tür keyfi düzenlemelerin olduğu yerde, adaletsizlik, vergi kayıp ve kaçakları da oluşuyor.
EMEKLİ HAKİMİN DAVASI
Beyazıt Boran, son olarak Ankara Adliyesi’nde görev yapıyordu. Verdiği kararlarla hep gündemde oluyordu. Emekliye ayrıldıktan sonra emekli ikramiyesiyle memleketi Mardin’in Savur İlçesi’ne okul yaptırdı. Kamuda gördüğü haksızlıkları, yanlışlıkları mahkemelere taşıyor.
Vergi yükümlüsü serbest meslek erbabı avukat olarak, bu yılın ilk beş ayında devlete toplam 43 bin 356 lira vergi ödedi. Vergiyi, devlete kazandıran (veren) kişi sıfatıyla “Benim dava açmaya hakkım var” dedi. Rus uçağının düşürülmesi emrini vermekle övünenler, sonra çark etmişti. Vergi yükümlüsü olarak Avukat Beyazıt Boran mahkemeye verdiği dilekçede şöyle diyordu:
“Rusya uçağının düşürülmesinde, hükümetin gösterdiği gerekçenin, görev gerekliliklerine uygun olmadığını göstermek için Yunanistan ile aramızdaki, Ege hava sahasında, hemen her gün yaşanan Yunan savaş uçaklarının ilan ettiğimiz Ege hava sahamızı ihlallerinde, neden aynı davranışın gösterilmediğini vergi yükümlüsü bir vatandaş olarak sormak isterim?”