Hükümetin başlattığı “çözüm süreci”nin en somut adımı, 30
civarında PKK'lının Habur Sınır Kapısı'nda on binlerce kişi
tarafından karşılanmasıydı. Teröristlerin adeta zafer kazanmış
askerler gibi karşılanması toplumda büyük üzüntü yarattı. Dahası,
getirilen kişiler “pişmanız” demeseler de bunların tutuklanmaması
isteniyordu. Bölücü örgütün bu kadar güç kazanması, onlara karşı
operasyonların yapılmaması işte o günden sonra başladı.
Güvenlik gerekçe gösterildi, mahkeme Habur Sınır kapısı'nda
kuruldu. Buna da kamuoyunda “çadır mahkemesi” denildi. Önceki gün,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümetin terörle mücadele
politikasını eleştirirken, “Teröristlere kucak açan, çadır
mahkemeleri kuran sizsiniz” diyordu.
O DA ŞİMDİ SİLİVRİ'DE
“Habur'da teröristlerin gelişi” sırasında Durdu Kavak,
Diyarbakır Başsavcılığı görevini yürütüyordu. Kavak, büyük
sıkıntıların yaşandığı Diyarbakır'da yıllarca görev yaptı. Oradan
İstanbul Başsavcılığı'na atanması beklenirken, son anda İzmir'e
verilmişti. İzmir'den sora Manisa Başsavcılığı'na atandı. Son görev
yeri ise Gaziantep Savcılığıydı.
Durdu Kavak da, şimdi cezaevinde. Yani, “Çözüm süreci” döneminde
Diyarbakır gibi zor bir il'de görev yapan Başsavcı da, binlerce
tutuklu meslektaşı gibi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi
olmakla suçlanıyor, cezaevinde tek kişilik odada tutuluyor.
2009 yılında Habur Sınır Kapısı'nda kurulan “çadır mahkemesi”nde
teröristleri sorgulayan Hakim Asabil Yırtıcı'nın da ne olduğunu
merak etmişsinizdir. O hakim de tutuklu ve halen Silivri
Cezaevi'nde bulunuyor.
HABUR'A NİÇİN GİTTİN?